Ara verdim hacı abi.
Yazar:
Uzun bir süre yokum hacı abi, abla internete yani sanal medyaya veya sizin tabiri caizinizle sosyal medya gıcırtısına ara veriyorum.Sağlıcakla ve mutlu kalın bir başka bahara görüşmek üzere!
Apaçi nedir?
Yazar:
Selamın aleyküm hacı abi; apaçiyiz ezelden kot diyeriz diseelden diyerek yazıma başlıyorum.
Sorun, değişik hayat istemelerinde değil, bu hayatı kendilerini kandırarak ve başkalarına zarar vererek gerçekleştirmelerinden kaynaklanır.
çevremizde bol bol görülen bir insan türüdür bunlar. genelde olmayan şeyleri var gibi göstermek'tir amaçları. ya da parayı ota boka yatırırlar. aslında dötlerinde donları yoktur genelde ama üzerlerinde diesel görünümlü pantolon vardır. ya da altlarındaki arabanın kendine hayrı yoktur aslında ama öyle bir görünüm vermiştir ki bu apaciler uçacak zannedersiniz. ya da sigarayı sağdan soldan otlanırlar ama zippo çakmak taşırlar. son model telefon taşırlar ama kontürleri hiç olmaz. vs vs uzar da gider.
giysilerinde her türlü rengi kullanmaktan kaçınmayan, pantolonlarının paçalarını yüzük kadar daraltıp altına da converse geçiren ( istisnasız ), saçlarını da eyfel kulesi şekline getirmeye çalışan, varlığından haberleri olmayan genç nesile verilen isimdir.
bakırköy apaçilerin başkentidir. kabileler halinde yaşarlar. dar ejder desenli gömlek, düşük bel kot ve tabii ki ''kral tacı'' saçlarıyla etrafa dehşet saçarlar.
genç apaçiler
Apaçiler, mutlaka son model telefonları, ünlü markaların imitasyon kıyafetleri, saçlarını gereğinden fazla jölelemeleri, erkeklerin saçlarına son zamanda moda olan makine ile en az 2 çizgi çektirmeleri, mıknatıslı küpeleri ve fason ray-ban gözlükleri ile tanınırlar. tek yaşamaz, en az iki kişilik grup kurarlar. zehirli türleri akdenizde bulunurken bunlardan en tehlikelisi dil öğrenebilmiş olanlarıdır, bunlardan bahsedelim.
örnek bir apaçi saç modeli
Güney apaçileri, 17 ila 26-27 yaş arasında bulunan bir tür olup, kesinlikle kural tanımaz. çünkü bu tür adamların kaybedeceği para,iş,eş,statü gibi şeyleri yoktur. taşkınlık yapmaktan çekinmez, kavga tuşu daima açıktır. istediği ortama doludizgin dalar. güney apaçisi, gözüne kestirebildiği her turist kıza yavşama potansiyeline sahiptir. ne enteresandır ki tatildeki tek isteği eğlenmek olan turist kız bu tiplere sadece eğleneceğini sanarak talihsizce yeşil ışık yakar. apaçi ise bunu "verme sinyali" olarak algıladığından kızın yanında kız igrah edene kadar dört döner. yani kurban kızın iki seçeneği vardır: ya istemediğini apaçık belli edecek ya da verecektir. avrupalı kızlar istemediğini türk kızı kadar sert bir tavır ve dille veremediğinden apaçi taşkınlığını gidebildiği yere kadar götürür.
Dip not: fotoğraftaki arkadaş kayıptır ,görenlerin görmemezlikten gelmesi rica edilir hacı abii ...
Sorun, değişik hayat istemelerinde değil, bu hayatı kendilerini kandırarak ve başkalarına zarar vererek gerçekleştirmelerinden kaynaklanır.
çevremizde bol bol görülen bir insan türüdür bunlar. genelde olmayan şeyleri var gibi göstermek'tir amaçları. ya da parayı ota boka yatırırlar. aslında dötlerinde donları yoktur genelde ama üzerlerinde diesel görünümlü pantolon vardır. ya da altlarındaki arabanın kendine hayrı yoktur aslında ama öyle bir görünüm vermiştir ki bu apaciler uçacak zannedersiniz. ya da sigarayı sağdan soldan otlanırlar ama zippo çakmak taşırlar. son model telefon taşırlar ama kontürleri hiç olmaz. vs vs uzar da gider.
giysilerinde her türlü rengi kullanmaktan kaçınmayan, pantolonlarının paçalarını yüzük kadar daraltıp altına da converse geçiren ( istisnasız ), saçlarını da eyfel kulesi şekline getirmeye çalışan, varlığından haberleri olmayan genç nesile verilen isimdir.
bakırköy apaçilerin başkentidir. kabileler halinde yaşarlar. dar ejder desenli gömlek, düşük bel kot ve tabii ki ''kral tacı'' saçlarıyla etrafa dehşet saçarlar.
genç apaçiler
Apaçiler, mutlaka son model telefonları, ünlü markaların imitasyon kıyafetleri, saçlarını gereğinden fazla jölelemeleri, erkeklerin saçlarına son zamanda moda olan makine ile en az 2 çizgi çektirmeleri, mıknatıslı küpeleri ve fason ray-ban gözlükleri ile tanınırlar. tek yaşamaz, en az iki kişilik grup kurarlar. zehirli türleri akdenizde bulunurken bunlardan en tehlikelisi dil öğrenebilmiş olanlarıdır, bunlardan bahsedelim.
örnek bir apaçi saç modeli
Güney apaçileri, 17 ila 26-27 yaş arasında bulunan bir tür olup, kesinlikle kural tanımaz. çünkü bu tür adamların kaybedeceği para,iş,eş,statü gibi şeyleri yoktur. taşkınlık yapmaktan çekinmez, kavga tuşu daima açıktır. istediği ortama doludizgin dalar. güney apaçisi, gözüne kestirebildiği her turist kıza yavşama potansiyeline sahiptir. ne enteresandır ki tatildeki tek isteği eğlenmek olan turist kız bu tiplere sadece eğleneceğini sanarak talihsizce yeşil ışık yakar. apaçi ise bunu "verme sinyali" olarak algıladığından kızın yanında kız igrah edene kadar dört döner. yani kurban kızın iki seçeneği vardır: ya istemediğini apaçık belli edecek ya da verecektir. avrupalı kızlar istemediğini türk kızı kadar sert bir tavır ve dille veremediğinden apaçi taşkınlığını gidebildiği yere kadar götürür.
Dip not: fotoğraftaki arkadaş kayıptır ,görenlerin görmemezlikten gelmesi rica edilir hacı abii ...
Sosyal Medya gıcırtısı
Yazar:
2004 yılından beri sosyal medyadayım ,daha bana bir bok sağladığını görmedim.Yok twitter yok facebook yok youtube yok bilmem ne falan filan hepsi pişman.
Ünlü olmayan kişiliklerin ,sanal ortamda artizlik yapmaları gibi birşeyleri ortaya çıkaran nalet olası bir uygulama ortamı.
Hayır yani anlamıyorum karşı komşumdan bişey isticeksen ama üşeniyosun.Diyosun dur facebooktan mesaj atıyım yok twitterdan twit atıyım be müslüman kardeş saygıdeger hacı abi ulan gidip kapısını çalıp istesene lan neyin peşindesin.Onu facebookta yazdın diye herkez beğenicek yok twitterda reetweet yapıcak.Diyelim yaptılar çok ünlü oldun ne kazandın? Ben kaybettiklerini sölüyüm komşuluk ilişkilerini kaybettin.Yakında mahalle bakkalları kapatır.İnterneten satışlar var çünkü hemen twit atarsın kapında.Teknolojide biyere kadar saygıdeger hacı abi.Gidiceksin canlı canlı selamını vericeksin kapıdan giriceksin hal hatır sorucaksın almak istedigini alıcaksın pazarlıgını yapıcaksın.Atalarımız ne demiş fazla merak ya .... yada ..... bunu niye söledim bilmiyorum amk ama siz anlam kurun işte hacı abiler.. Yazdıklarımdan pay çıkaranlar olmuştur ,olmayanlarında canı sagolsun hacı abiilerr.Ne demişler anlayana davul zurna az anlamayana sivrisinek saz.....
‘Geniş Aile’ ile ilk tanışmamdaki hislerimi hatırlatıyor bana. (Sonra o diziyi de gereksiz uzatmalarda kaybetmiştik maalesef.)
Şimdi bu komedi öyle bir tür ki, adına komedi deyince illa güldürecek gibi bir garantisi yok.
Aşırı aykırı tiplemeler, devamlı komik olmaya çalışılan yüz mimikleri, kötü oyunculuk, kötü senaryo gibi kombinasyonlar biraraya geldiği zaman, şahsen hiç gülemediğim gibi, aynen kanal değiştiriyorum.
Dramın senaryosu yapay koksa da, oyunculuklar zayıf kalsa da, olay örgüsü gerçek dışı olsa da, izleyici daha hoşgörülü olabiliyor.
‘İşler Güçler’ şu anda televizyonda dönen diğer “Hadi gülün ama bak çok komik bir hikayemiz, hem de türlü türlü tiplemelerimiz de var.” yapımlarından farklı.
İlk iki bölümü öyle bir ilgi gördü ki, izleyenlerin beklentisi yukarı doğru gidiyor gibi. Üçüncü bölüm tanıtımlarında geçen ‘Yalan Dünya’ karakterlerinin geçidi de belli ki yine komik olacak.
Aksaklıkları olsa da, senaryoya serpiştirilmiş göndermeleriyle, absürdlükleriyle gerçekten umut vadeden bir dizi.
Tek korkum, fazla gaza gelip tadını kaçırmaları.
Bilmiyorum diğer blog yazarlarında oluyor mu öyle şeyler de ben de son bir senedir “lan şunları yazıyım” dediğim ama bilgisayarın başına oturduğumda “off ulan kim yazıcak o yazıları”dediğim bir sürü şey oluyor..
Otu boku yazan bir blog olduğumuzdan dolayı “şunu da yazsak” diyebileceğimiz bir sürü konu var ama yazıcak olduğumuz zaman beyin uçuyor resmen..
Tabi zamanlama sıkıntısı ve twitter’ın payıda bunlarda önemli derecede..Örnek olarak önceden uzun uzun yazdığımız şeyleri şu an twitter da kısa kısa ve zamanla yazdıklarımızdan sonra olaylara uzun blog yazılarıyla tepkilerimizi yazmak istemiyoruz..
Zaman konusunda ise yaz ayından olsa gerek bilgisayarın başına pek oturmuyoruz gerekse oturduğumuz zamanda blog yazmaya zaman ayıramıyoruz pek..
O kadar çok kafamda “yazıyım la bunları” dediğim şey var ki şu an hangisini yazsam derken böyle saçma bir yazı ortaya çıktı :)
Ayrıca aşk meşk mevzularını filan kapatınca aşk meşk yazıları da sıktı iyice,yine siyasi konularda yazıyım dedim baktım her gün patlayan garip olaylardan sonra gündeme yetişemeyince onları da bırakmak zorunda kaldım..
WordPress derseniz onla da açıkcası pek ilgilenmiyorum..Yani internet konularında da pek sarmıyor artık..
Gerçi blogculukta da artık bir doyum noktasına ulaşmış olsak gerek ki pek birşeyler yazmak istemiyoruz..
Sahi ne yazsak amk?
Arakan'da Müslüman Katliamı
Yazar:
Dünya Uzakdoğu'daki katliamı görmüyor. Bölgedeki budistler hergün yüzlerce Müslümanı katlediyor.Birileri buna dur demeli!
yahudi soykırımına üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen sahip çıkan ve acıyan dünya, Uzakdoğu'da katledilen müslümanları nedense hiç görmüyor.
Tayland'ın komşularından Myanmar'ın batısındaki Arakan (Rakhine) eyaletindeki Rohingya Müslümanlarını hedef alan şiddet olaylarında son bir ay içerisinde 1000'den fazla Müslüman katledildi. Kendilerine yönelik yok etme politikasından kaçarak Bangladeş'e sığınmak isteyen Arakanlı Müslümanlara hükümet izin vermiyor. Bölgeye giden İHH ekipleri gözlemlerini aktardı.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı Myanmar Sorumlusu Sait Demir, geçtiğimiz haftalarda bölgeye gitti. Bölgede incelemeler yapan Demir; Myanmar tarafına geçemediklerini anlatırken azınlık halindeki Müslümanların bölgede katliama maruz kaldığını belirtti. Demir ayrıca binlerce Arakanlı müslümanın yaşanan olaylar yüzünden evlerini terk etmek zorunda kaldığını ancak onların da sığınacak yerlerinin olmadığını aktardı.
Bölgeden kaçan halkla göç yollarında görüştüklerini anlatan İHH yetkilisi Demir, "Son bir ay içerisinde 1000'den fazla Müslüman katledilince, Arakanlı Müslümanlar Bangladeş'e sığınmak istedi. Fakat Bangladeş hükümeti, siyasi şartların ve maddi imkanlarının yetersiz olması sebebi ile bunu kabul etmiyor. Bangladeş'e girmeyi başaran yaralılar da kaçak olarak gelebiliyor. Tedavi olmakta bile zorlanıyorlar. Camileri yakıyorlar. Camilerin etrafını kuşatarak Cuma namazına gidilmesini bile engelliyorlar. Saldırılar tamamen Müslümanlığa karşı" diye konuştu.
"MÜSLÜMANLARA KARŞI ÖFKE VAR"
Müslüman köylerinin yakıldığını anlatan Demir, saldırılar yalnızca Müslümanlara yöneltiliyor" dedi. Rohingya Müslümanlarının çok zor şartlar altında olduğunu bildiren Demir, şöyle konuştu:
"Kendi bölgesinde hakimiyet kurmaya çalışan Myanmar hükümeti, Müslümanları katlediyor. İngilizlerin o bölgede işçiye ihtiyacı vardı ve Hindistan'dan Müslümanları buraya getirmişti. Arakanlılar şimdi dışlansalar da yüzyıllardır oradalar. Orası Arakanlı Müslümanların kendi toprağıdır. Arakan'da iki toplum yaşıyor. Yerli halk Müslümanlardan ve Rakhine Budistlerinden oluşturuyor. Müslümanlara karşı bir öfke var. Myanmar hükümeti Budizm milliyetçiliğini savunduğu için (Budist) Rakhinelere dokunmuyor. Rakhineleri kışkırtan Myanmar hükümeti, Müslümanların üzerine gidiyor. Myanmar'daki vatandaşlık yasasına göre Arakanlı Müslümanlar, 'yerleşimci halk' olarak görünüyor. Devlet dairesinde görev alamıyor. Doğan her çocuk Müslümanların başına iş açıyor. Her Müslüman, hükümetin isteği doğrultusunda ücretsiz olarak çalışmak zorunda."
Kendisinin 9 yıldır Myanmar'da görev yaptığını kaydeden Demir, olayların bir anda büyümesinin sebebinin "sosyal medya" olduğunu söyledi. Demir, Myanmar'da Müslümanların yıllardır sıkıntı çektiğini belirterek, yaklaşık 1 buçuk milyon Myanmarlı Müslüman'ın sesini sadece sosyal medya aracılığıyla duyurduğuna dikkati çekti.
Bölgedeki kaynaklardan alınan bilgiye göre, Myanmar yönetimi önceliğini olay bölgesindeki çatışmayı kontrol altına almak olarak belirledi. Yaklaşık 100 bin Rohingya Müslüman'ın yerinden edildiği bölgede, sıkıyönetim ilan edilmiş durumda. Evlerini terk ederek Bangladeş'e sığınmak isteyen Arakan Müslümanlarına Bangladeş hükümeti geçiş izni vermeyince Müslümanlar iki ülke arasında nehirlerde tekneler içerisinde yaşam mücadelesi veriyorlar.
Tayland'ın komşularından Myanmar'ın batısındaki Arakan (Rakhine) eyaletindeki Rohingya Müslümanlarını hedef alan şiddet olaylarında son bir ay içerisinde 1000'den fazla Müslüman katledildi. Kendilerine yönelik yok etme politikasından kaçarak Bangladeş'e sığınmak isteyen Arakanlı Müslümanlara hükümet izin vermiyor. Bölgeye giden İHH ekipleri gözlemlerini aktardı.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı Myanmar Sorumlusu Sait Demir, geçtiğimiz haftalarda bölgeye gitti. Bölgede incelemeler yapan Demir; Myanmar tarafına geçemediklerini anlatırken azınlık halindeki Müslümanların bölgede katliama maruz kaldığını belirtti. Demir ayrıca binlerce Arakanlı müslümanın yaşanan olaylar yüzünden evlerini terk etmek zorunda kaldığını ancak onların da sığınacak yerlerinin olmadığını aktardı.
Bölgeden kaçan halkla göç yollarında görüştüklerini anlatan İHH yetkilisi Demir, "Son bir ay içerisinde 1000'den fazla Müslüman katledilince, Arakanlı Müslümanlar Bangladeş'e sığınmak istedi. Fakat Bangladeş hükümeti, siyasi şartların ve maddi imkanlarının yetersiz olması sebebi ile bunu kabul etmiyor. Bangladeş'e girmeyi başaran yaralılar da kaçak olarak gelebiliyor. Tedavi olmakta bile zorlanıyorlar. Camileri yakıyorlar. Camilerin etrafını kuşatarak Cuma namazına gidilmesini bile engelliyorlar. Saldırılar tamamen Müslümanlığa karşı" diye konuştu.
"MÜSLÜMANLARA KARŞI ÖFKE VAR"
Müslüman köylerinin yakıldığını anlatan Demir, saldırılar yalnızca Müslümanlara yöneltiliyor" dedi. Rohingya Müslümanlarının çok zor şartlar altında olduğunu bildiren Demir, şöyle konuştu:
"Kendi bölgesinde hakimiyet kurmaya çalışan Myanmar hükümeti, Müslümanları katlediyor. İngilizlerin o bölgede işçiye ihtiyacı vardı ve Hindistan'dan Müslümanları buraya getirmişti. Arakanlılar şimdi dışlansalar da yüzyıllardır oradalar. Orası Arakanlı Müslümanların kendi toprağıdır. Arakan'da iki toplum yaşıyor. Yerli halk Müslümanlardan ve Rakhine Budistlerinden oluşturuyor. Müslümanlara karşı bir öfke var. Myanmar hükümeti Budizm milliyetçiliğini savunduğu için (Budist) Rakhinelere dokunmuyor. Rakhineleri kışkırtan Myanmar hükümeti, Müslümanların üzerine gidiyor. Myanmar'daki vatandaşlık yasasına göre Arakanlı Müslümanlar, 'yerleşimci halk' olarak görünüyor. Devlet dairesinde görev alamıyor. Doğan her çocuk Müslümanların başına iş açıyor. Her Müslüman, hükümetin isteği doğrultusunda ücretsiz olarak çalışmak zorunda."
Kendisinin 9 yıldır Myanmar'da görev yaptığını kaydeden Demir, olayların bir anda büyümesinin sebebinin "sosyal medya" olduğunu söyledi. Demir, Myanmar'da Müslümanların yıllardır sıkıntı çektiğini belirterek, yaklaşık 1 buçuk milyon Myanmarlı Müslüman'ın sesini sadece sosyal medya aracılığıyla duyurduğuna dikkati çekti.
Bölgedeki kaynaklardan alınan bilgiye göre, Myanmar yönetimi önceliğini olay bölgesindeki çatışmayı kontrol altına almak olarak belirledi. Yaklaşık 100 bin Rohingya Müslüman'ın yerinden edildiği bölgede, sıkıyönetim ilan edilmiş durumda. Evlerini terk ederek Bangladeş'e sığınmak isteyen Arakan Müslümanlarına Bangladeş hükümeti geçiş izni vermeyince Müslümanlar iki ülke arasında nehirlerde tekneler içerisinde yaşam mücadelesi veriyorlar.
Yapım aşamasindayiz olum
Yazar:
Milletimiz için küçücük, ama benim için büyücük bir projeye parmak basmiş bulunmaktayım. Inşallah ALLAH(c.c.) izniyle, yakında hizmetinizde olacagim. Saglıcakla ve sevgiyle dolu kalın, görüşmek üzere sosyal medya gıcırtısı...
